Gazze’de, Filistinli kardeşlerimiz savaşın ortasında sıkışıp kalmış durumda. Mübarek Ramazan ayında, sahurda, bayram sabahında bombalar yağmaya devam etti. Enkazlar üzerinde bayram namazı kılındı.   Bayramlaşmak için toplanan siviller hedef alındı. Bir yandan savaş bir yandan kıtlık…Müslüman ülkeler nerede? İnsanlıktan çıkmadınız mı canlı yayınlarda katliamları izlemekten? İsrail elbet bir gün saldırılarına son verecek AMA o gün geldiğinde; ne Gazze ne de Gazze’li kalacak. Tarih sayfalarına, Gazze’li kardeşlerimizin kanlarıyla yazılmış, bir utanç sayfası daha eklenecek. İsrail, tüm dünyaya yayılmış Yahudi diasporası ve sermayesi sayesinde kimsenin kendisine karışmayacağını düşünüyor ve gerçekten de öyle oluyor. Müslüman Devletler, bir şeyler yapıyormuş gibi görünmek için eleştirip, kınama mesajları yayınlıyor. Oysa ki Filistin soykırımı, her Müslümanın ve her Müslüman ülkenin sorunudur. Tüm dünyaya, canlı yayında izlettirilen soykırımın arkasında, İsrail’in Batı devletleri ile kurduğu sıkı ilişkiler, birçok Müslüman ülkeyle de, her ne şartta olursa olsun açıktan ya da dolaylı olarak, gizli kapılar ardında yapılan çıkar anlaşmalarının hüküm sürdüğü hepimizin bildiği bir gerçektir. İslam coğrafyalarında kurulan, birçok devlet, ne yazık ki modern ulus devlet mantığında, dünyevi çıkarlar doğrultusunda örgütlenmişlerdir. Çağın gereklerini yerine getiren bu kuklaların ipleri, küresel sistemin elinde pervasızca yönetilmektedir. Filistin’in kurtuluş mücadelesinde gerçekten dayanışma gösterebilmeleri için öncelikle; kendilerini yozlaşmış ve çıkarcı kapitalist elitlerden kurtarması gerekiyor. İslam coğrafyalarını yöneten, 57 liderin toplantısının sonucu, Gazze’deki insani durumun felaket boyutlarında olduğu ezberi, dillere pelesenk olmuş sosyal medya paylaşımlarından ibarettir. Binlerce insan hayatını kaybetmiş, evsiz kalmış, temel ihtiyaç ve sağlık hizmetlerine ulaşımları engellenmiş, hastanelerde ilaç, elektrik ve tıbbi malzemenin yokluğuyla, açlık sınırında yaşayan Müslüman kardeşlerimiz, uluslararası yardımların ulaşmasını beklerken, her gün bir başka saldırıyla karşı karşıya olmaları gerçeği; “Gazze’nin özetidir”. Müslüman ülkelerin çoğunluğunun, İsrail’le olan ekonomik ve diplomatik ilişkilerine son vermediği sürece, azınlığın sert tutumu; ancak cılız bir sesten ibaret olmaya devam edecektir. Bazı Körfez ülkelerinin, İsrail ile olan tarım teknolojileri, siber güvenlik, sağlık ve savunma sanayi gibi alanlarda ki iş birlikleri devam etmektedir. Soruların yanıtlarının, belgeleriyle ortaya koyulması, bu soykırımın ne zaman  ve nasıl sona ereceğinin SOMUT gerçeğidir…   1979 yılında, İsrail ile barış anlaşması imzalayan, 2022’ de yaptığı ihracatla, 179,31 milyon dolar gelir elde eden, İsrail’in Akdeniz’de keşfettiği doğalgaz rezervlerini sıvılaştırarak Avrupa’ya satan Mısır, bu ticarete son vermiş midir?   ABD ve Batı ülkelerinin, İsrail’in en güçlü müttefikleri olması hasebiyle, Müslüman ülkelerin hangileri İsrail ile olan bağlarını koparmıştır?   Birleşik Arap Emirlikleri’nin, 2022 yılında 1,89 milyar dolara ulaşan İsrail’le ihracat ticareti son bulmuş mudur?   İsrail ve bazı Körfez ülkelerinin (özellikle Suudi Arabistan ve BAE), İran’ı bölgesel bir tehdit olarak görmesinden kaynaklı olan diplomatik ilişkilerin son durumu nedir? Hangi Müslüman ülkeler, güvenlik alanında İsrail’den istihbarat paylaşımı ve askeri teknoloji alımına halen devam etmektedir? 1994 yılında, İsrail ile barış anlaşması imzalayan, 2022’de 469,25 milyon dolar ihracat geliri elde eden Ürdün, İsrail’le olan ihracatı durdurdu mu? 2020’de İsrail ile diplomatik ve ticari ilişkilerini yeniden başlatan, 2022’de ise 17,92 milyon dolarlık ihracatıyla, İsrail’e gıda ihracatı yapan Fas, bu ticarete son verdi mi? İsrail ile enerji sektöründe, 2019’dan bu yana 1,33 milyar dolar gelir elde eden Azerbaycan ticaretine bir son verdi mi? İsrail’in petrol ihtiyacının önemli bir kısmı karşılayan, Kazakistan bu ticareti durdurdu mu? Verilecek cevaplar, Gazze’nin kaderini yazacaktır…