Cemil Meriç'in deyimiyle: “Aydınların aydınlatamadığı halkı soytarılar aldatır.”
Sözlerime üstad Cemil Meriç'le başladım...
Ülkemiz her yüzyılda çok ağır süreçlerden geçti, geçiyor. Dün bu ülkenin çocuklarının huzuruna gözdiken odaklar, bugün de aynı düşüncelerinden vazgeçmediler, VAZGEÇMEYECEKLER!
Peki iktidarı-muhalefeti MİLLET olarak biz ne yapıyoruz?
Tarih tekerrürden ibarettir.
Dün hırsızlık, talan, yolsuzluk vardı;
Bugün de aynısı var.
Dün bu milletin çocuklarına zulüm vardı;
Bugün de aynısı var.
Dün hukuksuzluk, adaletsizlik vardı;
Bugün de aynısı var.
Dün açlık, sefalet vardı;
Bugün de aynısı var.
Peki tarihi nasıl değiştirebiliriz?
Önümüzde değişim için bir süreç başladı. Haziran ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimi, hakim paradigmaları değiştirmek için önemlidir.
Peki aydınlar ne yapıyor?
MİLLET olarak tarihi değiştirmek için "altılı masa" adı altında bir konsensüs oluşturduk. Şöyle ifade edeyim ki anlaşılsın: Seçime çok az bir süre kaldı ve bu süreci yönetecek bir LİDER aday çıkarılamadı!
Bu nokta tüm Milletimizi ilgilendirir.
Sürecin önünü kapatmaya çalışan her kim veya kimler ise; tarih ve millet affetmeyecek!
Sayın Gültekin Uysal ve Sayın Meral Akşener dışında halkını aydınlatmaya çalışan, soytarıları durdurmaya çalışan başka bir irade göremiyorum.
Ne güzel ifade etmiş Pir Sultan Abdal:" Ne mutlu; eğri zamanda, doğru yerde durabilene."