Türk milletinin binlerce yıllık tarihi, düşmanlarına karşı gösterdiği cesaret, kararlılık ve unutulmaz zaferlerle doludur. Tarih kitapları, Türk’ün adaletinin ve töresinin düşmanlarına korku saldığı sayısız hikâyeyi anlatır. Bugün, bu mirası doğru anlamak ve geleceğe taşımak her birimizin en büyük sorumluluğudur. Çünkü Türk olmak, sadece bir etnik kimlik değil, bir duruş, bir tavır, bir onur meselesidir.
Biz Türkler, affetmeyi öğrenmedik. Çünkü affetmek, özümüzde yoktur. Affetmek dediğiniz kavram, kökleri bize ait olmayan bir anlayışın ürünüdür. Bu yüzden diyorum ki:
“Affetmek kelimesi Türkçe değildir. Affetmek kelimesi Arapçadır, bağışlamak ise derininde Farsça bir köken barındırır. Affetmek Türkçesi olmayan bir kavramdır, çünkü Türkler affetmez. Türkler kin tutar.”
Evet, Türk kin tutar. Ama bu kin, basit bir düşmanlık değil, adaletin ta kendisidir. Biz, yapılan kötülüğü unutmamış gibi görünürüz, ama zamanı geldiğinde hesabını sormasını da çok iyi biliriz.
Kurt Gibi Bekle, Ama Asla Unutma
Türk olmak, sabırlı olmayı da gerektirir. Atalarımızdan öğrendiğimiz en büyük öğretilerden biri de budur. Kurt gibi beklemek; yapılanları unutmamış gibi yapmak, ama hiçbir şeyi unutmamak… Bu stratejik sabır, bizi güçlü ve kararlı kılar. Bunu ifade ederken şunu her zaman söylerim:
“Kurt gibi ol; yapılanları unutmuş gibi yap, fakat asla unutma.”
Bu söz, Türk’ün düşmana karşı izlediği yol haritasıdır. Tarih boyunca, düşmanlarımız her zaman Türk milletinin gücünü hafife almıştır. Ancak onlar, bizim sabrımızın ardında gizlenen kararlılığı anlamakta her zaman geç kalmışlardır.
Adaletin ve Töremizin Gücü
Türk’ün töresi, affetmeyi değil, adaletin tahakkuk etmesini esas alır. Kin, bizim için bir adalet terazisidir. Düşmanlarımızla aramızda kurulan bu terazinin dengeye gelmesi için gereken neyse, biz onu yaparız. Töremiz der ki:
“Türk’ün töresi, düşmanın pişmanlığını değil, zaferin mutlaklığını esas alır.”
İşte bu yüzden biz affetmeyiz. Çünkü affetmek, pişmanlık arayışıdır. Bizim yolumuzsa pişmanlık değil, düşmanın boyun eğdiği, zaferin açıkça görüldüğü bir yoldur.
Türklüğün Kararlılığı
Bugün Türk milleti olarak, geçmişten aldığımız bu dersleri unutmamalı, Türklüğün hakkını her alanda vermeliyiz. Türk olmak, sadece bir milletin adını taşımak değil, o milletin töresini, şerefini ve adaletini yaşatmaktır. Çünkü bizler, kurt gibi sessizce bekleriz. Ama günü geldiğinde, kinimizi adaletle harmanlayarak düşmana gereken cevabı veririz.
Son olarak şunu söylemek isterim:
“Türk olmak, unutulmayanın intikamını almak demektir.”
Türk milleti, unutmaz. Türk milleti, affetmez. Ve Türk milleti, daima hak ettiğini alır. Bu, bizim tarihimizdir. Bu, bizim kimliğimizdir.
Türk töresiyle, adaletle ve cesaretle…
Yazar: İbrahim Murat Gündüz