Tarih Türklerle Başlar: Sümerlerden Günümüze Türk İzleri
Bir Sümer atasözü şöyle der: “Biliyorsan öğret, bilmiyorsan öğren.” Bu bilgelik, Türk milletinin karakterinde yer etmiş bir düstur gibidir. Sümerler, bilinen tarihin ilk büyük medeniyetini kurmuş bir kavimdir. Ancak Sümerlerle ilgili araştırmalar ilerledikçe, bu köklü medeniyetin Türklerle olan bağlantıları daha net bir şekilde gün yüzüne çıkmaktadır.
Sümerlerden Önce ve Sonra Türk İzleri
Sümerler, M.Ö. 3300’den 1975’e kadar Mezopotamya’nın güneyinde hüküm sürdüler. Yazıyı bulan, şehir devletleri kuran ve tarihin seyrini değiştiren bu millet, aslında Türklerin tarih sahnesindeki kadim yerini yeniden hatırlatmaktadır. Arkeolojik kazılar, Sümerlerin Altaylardan başlayan bir göç hikâyesine sahip olabileceğini göstermektedir. Türkmenistan’daki Anau şehri ile Mezopotamya’daki Sümer kalıntılarında bulunan ortak semboller ve şekiller, bu bağlantının güçlü bir delilidir.
Sümerlerin inanç sistemindeki “8 yıldız” motifi, Göktanrı inancını simgeler. Bu yıldızlar, Oğuz Han ve oğullarını temsil eder. Sümerlerdeki “kut anlayışı” ise hükümdarlık meşruiyetinin Tanrı’dan geldiğine inanılmasıyla Türk töresinin izlerini taşır. Tıpkı Sümerlerin efsanelerinde olduğu gibi, Dede Korkut Hikâyeleri’nde de kaderin ve kahramanlığın uykuda belirlenmesi gibi dikkat çeken benzerlikler vardır.
Sümerce ile Türkçe Arasındaki Derin Bağ
Dil, bir milletin hafızasıdır. Sümerce ile Türkçe arasında yapılan karşılaştırmalar, bu iki dilin akrabalığını göstermektedir. Prof. Dr. Osman Nedim Tuna’nın araştırmalarına göre Sümerce kelimelerin %95,5’i Türkçe kökenlidir. “Aga” (ağa), “Altun” (altın), “Tamga” (damga), “Tengiz” (deniz) gibi kelimeler, bu dilsel bağlantının yalnızca birkaç örneğidir.
Ünlü Sümerolog Prof. Dr. Muazzez İlmiye Çığ, Sümerlerin Türklerle bağlantısını şu sözlerle ifade etmiştir:
“Düne kadar tarih Sümerlerle başlar deniliyordu. Bundan sonra tarih Türklerle başlar dememiz gerekir.”
Sümerler ve Türkler: Aynı Medeniyetin İzleri
Sümerler ve Türkler arasında karakteristik benzerlikler de dikkat çekicidir. Her iki topluluk da tabiat şartlarını değiştirme ve zorluklarla mücadele etme konularında üst düzey becerilere sahiptir. Her iki millet de tepe üzerlerine tapınaklar inşa etmiş, Nuh Tufanı efsanesine derinden önem vermiştir. Silah yapımındaki maharetleri ve insanlığa armağan ettikleri birçok ilk icat, bu iki toplumun zekâsını ve yaratıcılığını ortaya koymaktadır.
Sonuç: Tarih Türklerle Başlar
Sümerlerin Türklüğüne dair bu denli güçlü kanıtlar varken, neden hala fikir birliği sağlanamadığını sorabilirsiniz. Bunun nedeni, Sümerlerin sahip olduğu muhteşem medeniyeti her milletin kendi atalarıyla ilişkilendirme çabasıdır. Ancak Türk tarihçileri ve bilim insanlarının üstün gayretleri, bu gerçeği aydınlatmaya devam edecektir.
Tarih sahnesine Sümerlerle giriş yapan bu asil milletin mirası, bugün Türk dünyasında yaşamaya devam etmektedir. Sümerlerin özlü sözleriyle bitirelim:
“Biliyorsan öğretmelisin. Bilmiyorsan öğrenmelisin.”
Bu köşe yazısını yazarken, Türk milletinin tarihine olan sevgimi ve gururumu bir kez daha dile getirmek istedim. Türk’ün kökü derindir; tarih Türklerle başlar, Türk’le devam eder.
İbrahim Murat Gündüz
Milliyetçi bir kalemden, Türk’ün izinde…