Geçen yılların bir muhasebesini yapmaya çalışarak kendime bazı tavsiyeler yazdım.
Belki siz değerli okuyucularımın da işinize yarar diye paylaşıyorum.
Buyurunuz;
2024 İÇİN KENDİME 24TAVSİYE:
1- İnsanlara teşekkür etmek için acele et. Yani takdirini peşin sun. Ama eleştirini vade farkı istemeden takside böl. Eğer tersini yaparsan, bu alışverişten bir kazanç bekleme.
2- Beklenti enflasyonun yükseldikçe, kaybetme ihtimalin artıyor. Her şeyin mükemmel olmasını beklemek yerine, elinden geleni yaptıktan sonra hayırlısını dile ve bekle.
3- Tenkit edilmekten korktuğun kadar, taltif edilmekten de kork! Marifet iltifata tabidir elbette. Ama nefsine tabi olan için fazla iltifat, tahrifata yol açar. Yani tabi olduğun makam ne kadar alçalırsa, egon da o kadar yükselir. Öyleyse egonu sıfırlamak için, en yüksek makama (?!) tabi ol.
4- Eğer kimsenin seni anlamadığını düşünüyorsan, kalbinle dilin arasındaki mesafeyi ölç. Özün sözün bir değilse, sözlerinin tesiri sıfır olur. Çünkü özne-yüklem uyumsuzluğu, anlatım bozukluğuna yol açar. Sonra da telafisi zor kargaşalar yaşarsın…
5- İnsanlara güven, suizan etme. Kendinden şüphesi olan, herkesten şüphelenir. Ayrıca kimseye güvenmeden geçen bir hayat, birkaç hayal kırıklığından çok daha kötüdür.
6- Birisi kaldıramayacağın bir söz söylerse, aldırma! Eğer o sözü hak etmediğini düşünüyorsan, bırak yerde kalsın, kaldırma. Ama hak ettiğini düşünüyorsan, o zaman nefsin kaldırma kuvvetini artırmak için biraz egzersiz yap.
7- Birisi hoşuna gitmeyen bir şey söylediğinde, “O kim oluyor da benimle böyle konuşabiliyor?” diye esip gürleme. Asıl sen kimsin? Dünyanın en kıymetli insanları (?!) bile hakarete uğramış. Sana ne oluyor? Kendine gel!
8- Nezaket standartlarını insanların mevkilerine göre ayarlama. Bir garibin duası, nüfuzlu kişilerin referansından çok daha etkili olabilir. Ayrıca sadece üstüne saygı gösterirsen, iş hayatın altüst olduğunda kimseden saygı göremezsin.
9- Birisi gelip bir başkası aleyhinde konuşmaya başladığında, rahatsız ol. Ve bunu karşındakine yansıt. Böyle yapmazsan, laf taşıyanların yük boşaltma istasyonuna dönersin. Ve bu yükle irtifa kaybetmeye mahkûm olursun.
10- Gayret et ama hırslı olma. Gurura ise hiç dalma. Tevekkül et ama tembel olma. “Elbet vardır bir hayır” cümlesini küçümseme. Her şey yazıldığı gibi yaşanır. Fazla zorlama! Emir Timur’un karıncadan aldığı ilhamı hatırla.. Senden daha başarılı olanları bir tehdit olarak görme. İnsanı en çok bu korku küçültür. Enerjini insanların kuyusunu kazmak için harcarsan, hep dibe doğru gidersin. Ve eninde sonunda o kuyulardan birine düşersin.
11- Bir işte hata yaptığında, suçunu azaltmak için başkalarının açıklarını arama. Açık arayan elbet bulur. Ama kendi hatasını arayan ve bulan, olur(!!!). Diyeti ve sporu dış görünüşünü en ideal hâle getirmek için değil, sağlığın için yap. Beden çürüdükten sonra insanları birbirinden ayıran şey fizikleri değil amelleri olacaktır. Hiçbir yüz birbirine benzemez ama bütün kafatasları aynıdır. Bunu aklından çıkarma!
12- Rakamların ve makamların yükselmesini bir başarı olarak görme. Çünkü insan en çok bu ikisinden imtihan olur. Karşılık beklediğin işlerden bir fayda bekleme. En büyük endişen, rızkından endişe etmemek olsun. Miş gibi yapmayı bırak, mis gibi yaşamaya bak. Mutlu olduğun anları herkesle paylaşıp vitrine oynama! Gerçek mutluluğun vitrinle değil, fikrin ve zikrinle ilgili olduğunu unutma!
13- Çok para kazanma hırsını “Çocuklarım ileride rahat etsin” mazeretiyle sevimli hâle getirmeye çalışma. Sen çocuklarını bugün kazan ki ileride herkes rahat etsin. Sosyal medyada yürütülen linç kampanyalarına asla katılma! Aynı şey senin başına geldiğinde nasıl üzüldüğünü hatırla. Ekranla olan ilişkini gözden geçir. Çünkü sosyal medyayla samimiyetin arttıkça, kitaplarla aran bozuluyor. Ruhunu abur cuburla beslemeye devam edersen belki doyarsın ama asla afiyete (!) kavuşamazsın.
14- İş hayatında başarılı olmaya çalışırken, iyi bir zevc (koca-eş)ve iyi bir baba, iyi bir evlat olmayı da ihmal etme! Çünkü ikinci kısmı ihmal edersen, birinci kısmı da berbat edersin. Asıl kariyer evde yapılır. Sakın unutma!
15- Yaşadığın her dakikayı başkalarıyla paylaşma. Özel hayat perdeye muhtaçtır. Perdeleri ardına kadar sıyırırsan, gün gelir karanlıkta oturmaya mahkûm olursun. Hem millet senin akşam ne yediğini, sabah ne giydiğini merak etmiyor. Saçmalama!
16- Çocuğunu veya eşini sosyal medyada sevme. Evlilik, seyircisiz oynanan bir oyundur. Kazanmak istiyorsan mahremiyete dikkat et. Ne kadar mutlu olduğunu herkese göstermek ve tezahürat almak istiyorsan da şunu unutma! İlk golü yedikten sonra yapılan tezahüratlar hoşuna gitmeyebilir.
17- Hür iradeyi yanlış anlayıp nefsine esir olma. Özgür irade, eylemlerini, arzu ve niyetlerine göre kontrol altında tutabilme gücüdür. Arzularını kontrol altında tutamazsan, iraden de ifaden de hürriyetine kavuşamaz.
18- Niyetini düzgün tut. “Nasıl” çoktan seçmeli bir sorudur. Milyon tane seçenek vardır cevaplaman için. Ama “Niçin” boşluk doldurma sorusudur. Eğer “Niçin” sorusundaki boşluğu doldurmazsan, hayatındaki boşluk hissi asla geçmez.
19- Yazdığın her yazının, konuştuğun her programın/dersin içine en az kıymetli bir cümle sakla. Yazdıklarının ve girdiğin dersin hesabını vermekte zorlanırsan, o cümleye tutunursun. Sadece para kazanmak veya meşhur olmak için derse girersen-konuşursan-yazarsan, satır satır burnundan gelir. Pişman olursun.
20- Anne baba duası almak için her fırsatı değerlendir. Özellikle elden ayaktan düştüklerinde alım fırsatını kaçırma. En uzun vadeli ve kazanç garantili yatırımın, büyüklerin duası olduğunu unutma!
21- Kaç yıl yaşarsan yaşa, hayatın son nefestir. Bir nefeslik ömrünü nefsine uyarak geçirme. Ölüm acısı aslında pişmanlığın acısıdır. Öyleyse ölmekten değil, pişman ve perişan olarak ölmekten kork. Bir insana “Nasihat olarak ölüm yeter.” cümlesini kendi menfaatin için unutma.
22- Ruhunu ibadet ve duayla iyileştir. Kul olduğunu hatırlaman için sana verilen fırsatları iyi değerlendir. Saatin alarmını sabah namazına kur. Çünkü namaz, yeni bir güne uyanmanın en güzel vesilesidir.
23-Gazze’de üç aydır tarihin en büyük soykırımlarımdan biri yaşanıyor ve sayılabilen sadece masum çocuk ve kadın sayısı yirmibine yaklaşmış, İnsanlık ve uluslararası adalet ölmüş… Gazze’den binlerce masum çocuğun kanı bütün insanlığa sıçramış… Oyun içinde oyunla; provakasyonun, gündem değiştirmenin, çifte standardın dik alasını tezgahlayan futbol amigolarının oyununa dahil olma.
Hayatın boyunca önce kendine ve ailene, dostlarına, gücün yettiğince herkese karşılıksız olarak iyilik yapmaya ve HERKESTEN DUA ALMAYA BAK…….
24- Öz geçmişine daha fazla satır, isminin başına daha fazla sıfat eklemek için uğraşıp, didinip duruyorsun. Ama öldükten sonra “Nasıl bilirdiniz?” sorusuna cevap verirken kullanılan tek bir sıfat var. Onu kazanmaya bak.
Ve, Epeyce de yaşadın, ve haddi de aştın (!)… Bu arada yaşın da ilerliyor. O yüzden kariyeri bırakıp kabir yeri bakmaya başlasan iyi olur. Sakın, “Daha dur bakalım!” falan diye itiraza kalkışma.
Çünkü ölümün erkeni, geçi olmaz.
Herkes tam vaktinde ölür.
Nokta.
Hami Koç
Sosyolog-Eğitim Yöneticisi
Ocak 2024