Türk milleti, insanlık tarihinin tanıdığı en köklü, en güçlü ve en onurlu milletlerden biridir. Tarih, Türk’ten çok şey öğrenmiştir. Heredot’un yazılarında, Tevrat’ın sayfalarında yer alan milletlerden çok önce tarih sahnesine çıkan Türkler, yalnızca milletler üzerinde değil, kıtalar üzerinde iz bırakan bir iradenin ve kudretin temsilcisi olmuştur. Türk milletinin kudreti, yalnızca fetihlerle ölçülemez. O, fethettiği topraklara adalet götürmüş, hükmettiği coğrafyalara huzur ve güven kazandırmıştır. Bugün bu kadim miras, Türk devlet geleneği ve Türk devlet aklı ile devam etmektedir. Suriye’nin Tel Rıfat bölgesinde vuku bulan operasyonlar, bu geleneğin günümüzdeki tezahürlerinden biridir. Tel Rıfat Operasyonu ve Seyf Polat’ın Liderliği Geçtiğimiz günlerde medya organlarında Suriye Milli Ordusu’nun Tel Rıfat operasyonuna dair görüntüler paylaşıldı. Bu operasyonu yöneten isim, Hamza Tümeni Komutanı Seyf Polat’tı. Ancak Seyf Polat yalnızca askeri bir lider değil, aynı zamanda Türk milletinin bilge lideri Devlet Bahçeli’ye duyduğu bağlılık ve Türkmen davasına olan sadakatiyle de dikkat çeken bir isimdir. Seyf Polat, geçtiğimiz Temmuz ayında Devlet Bahçeli’yi ziyaret etmiş ve bu buluşmada şu anlamlı sözleri söylemiştir: “Büyük bir gururla, tüm Türkmenlerin manevi lideri ve bölgenin güven ve huzur içinde yaşaması için milli çalışmanın önemini ilham eden Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret ettik. Kendisine Suriyelilerin ve özellikle Türkmenlerin selamlarını ilettik. Suriye davasına verdiği destek için şükranlarımızı arz ettik. Zatıalileri, Türk ve Suriyeli halkları arasındaki tarihi kardeşliği vurguladı.” Bu ziyaret, Devlet Bahçeli’nin yalnızca Türkiye için değil, Türk dünyasının tamamı için bir bilge lider olduğunu bir kez daha göstermiştir. Türk milletinin tarih boyunca süregelen kardeşlik ve dayanışma ruhu, bugün Türkmenlerin haklı davasında yankı bulmaktadır. Türk Devlet Geleneği ve Bilge Lider Devlet Bahçeli Türk milletinin en büyük gücü, köklü devlet geleneği ve bu geleneği yaşatan liderleridir. Devlet Bahçeli’nin şu sözleri, bu gücün teminatıdır: “Türk devleti ve milleti olarak Suriye Türkmenlerine her şartta desteklerimizi sürdüreceğiz. Onların haklı davaları, Türk milletinin bir parçasıdır.” Bu ifadeler, yalnızca siyasi bir duruş değil, Türk milletinin tarih boyunca sahip olduğu adalet, dayanışma ve kardeşlik anlayışının bir yansımasıdır. Türkmen kardeşlerimizin Tel Rıfat’ta verdiği mücadele, yalnızca bir coğrafyanın değil, Türk milletinin onur ve haysiyetinin mücadelesidir. Fetih Aşkı ve Türk’ün İradesi Türk milleti, tarih boyunca fetih aşkını adaletle ve bilgelikle yoğurmuştur. Türk’ün fethettiği topraklarda yalnızca sınırlar değişmez; o topraklar, adaletin, huzurun ve güvenin hüküm sürdüğü coğrafyalar haline gelir. Bugün Tel Rıfat’ta yaşananlar, bu fetih aşkının hala diri olduğunun bir göstergesidir. Türk milleti, bir devri kapatıp bin devri açan bir iradenin sahibidir. Tarih boyunca bu irade, yalnızca Türk milletine özgü bir kararlılık ve azimle yaşamış ve yaşatılmıştır. Türk milletinin bilge lideri Devlet Bahçeli’nin rehberliğinde, Türkmen kardeşlerimizin haklı davasının zaferle sonuçlanacağına olan inancımız tamdır. Türk’ün Değişmez Şiarı: Adalet ve Kudret Suriye Türkmenleri’nin davası, Türk milletinin bir parçasıdır. Bu dava, yalnızca bugünün değil, Türk milletinin binlerce yıllık tarihinin bize yüklediği bir sorumluluktur. Bugün Tel Rıfat’ta ortaya konan irade, bu sorumluluğun bir gereği ve Türk milletinin tarihsel misyonunun devamıdır. Son olarak, şunu ifade etmek isterim: “Türk bir devir açar, bin devir kapar.” Bu kadim milletin gücü ve kudreti, dün olduğu gibi bugün de tarih yazmaya devam etmektedir. Saygılarımla, İbrahim Murat Gündüz