İnanılmaz bir başı boşluk gözlemlemekteyim. Adeta halkın tamamı “Artık ne olacaksa olsun, beni ilgilendirmez.” modunda. Salı günü yeniden bir araya gelecek meclis toplantısının ardından ne sonuç çıkar bilinmez ama artık vatandaşların “oh be” dedirtecek haberlere ihtiyacı var. Bu artık net bir şekilde bekleniyor, aksi halde herkes başka yönlerden kendini kurtarma yarışına girecek.
Güney Amerika ülkelerinin genç nüfusunun neredeyse ülkemizle aynı olduğunu belirtmeliyim. Buna rağmen geçim sıkıntısı ve halkın bir kesiminin bir şekilde yolunu bulması, yeteri kadar kazanmayan gençleri başka yollara sevk etmekte.
Bunun en başında “benim onlardan neyim eksik” anlayışı yatmakta. Bu yüzden vergi dahil her türlü kaçakçılık bu ülkelerde had safhada bulunmakta.
Türkiye ile Güney Amerika ülkelerinin adalet sistemini ve iç güvenlik yapısını tabii ki karşılaştırmıyorum, burada vurgulamak istediğim nokta kesinlikle gençlerin bakış açılarının birbirine benzemeye başlamasıdır.
Cezaevlerinden teker teker çıkan organize suç liderleri yanlarına, ceplerine para koymak isteyen, toplumda kendilerince bir hiç iken saygı görmek isteyen gençleri toplanmaya başladılar. Başkaları sigara dahil bir çok şeyi kaçak olarak yurda sokup satarak kendilerine yer edinmeye çalışıyorlar. Okumuş parlak gençler bu ortamda kalmamak için yurtdışına gitmeye çalışıyor. Kalan azınlık grup artık gündemi bile takip etmiyor ve sadece ay başında alacağı maaşla ilgileniyor. Ünlü-ünsüz sanatçıların çoğu sektörleri yavaş yavaş yok olduğundan siyasi çevrelerini ve söylemlerini genişletip direniyorlar. Kısacası, ülke kocaman bir rubik küpünü andırıyor. Yan yana gelmiş iki renk bile yok. Herkes başka yerde.
Hangi üstün zekalı çıkıp bu küpü çözecek bilemiyorum ama işi bilmeyenler denedikçe, karıştıkça karıştığı kesin…