Ecevit Dürüsttü Ama Çevresi ?
Türkiye siyasetinde uzun yıllar isminden dürüst olarak söz ettiren Bülent Ecevit’in açmazlarından biriside çevresindeki çalışma arkadaşlarının yolsuzluk ve olumsuzluklarla anılması. Şimdi sorarım size sen ne kadar dürüst olursan ol etrafında yolsuzluğa bulaşmış şaibeli insanları tuttuğun müddetçe, onlara siper olduğun algısı oluşmaktadır.
Şayet hırsızı koruyorsan ne kadar dürüstsün? Geçmişe şöyle bir göz atalım ve dürüst Ecevit’e birde böyle bakalı. DSP’nin baraj altında kalmasına sebep olan olaylar silsilesini takip edelim;
“Ecevit, yolsuzlukları yanıtlayamadı”
DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada MGK toplantısında yaşanan tartışmayla ilgili değerlendirmeler yaptı. Ecevit, Sezer'in üslubunu eleştirirken, Sezer'in kendisine yönelttiği yolsuzluklarla ilgili eleştirilere tatmin edici yanıtlar veremedi. Ecevit, adı yolsuzluğa karışmış bakanlara niye soruşturma açılmadığı, yolsuzluk soruşturmalarının niye önünün tıkandığı, hükümetin Talat Şalk'a, Beyaz Enerji Operasyonu Bilirkişi Heyeti'ne ve Devlet Denetleme Kurulu'nun çalışmasına niye tepki gösterdiğine ilişkin hiçbir açıklama yapmadı.”
57. hükümet döneminde adı yolsuzluğa karışan bakanlar neden dürüst Ecevit’in radarına giremedi?
Devlet bakanı ve başbakan yardımcısı Hüsamettin Özkan, Ecevit’in sağ kolu kimdir şöyle bir göz atalım bakalım tanıdık gelecek mi?
Devlet Bakanı ve Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan Özkan, Ecevit’e olan yakınlığı ile tanındı. Genel başkanını bir an olsun yalnız bırakmaması nedeniyle karikatürlere ve fıkralara konu oldu.
Ecevit’in basına ve kameralara yansıyan her karesinde Özkan da yer aldı. Ecevit’in sağ kolu ve sırdaşı oldu.
Genel başkanı ile birlikte üç hükümette yer aldı. Zengin bir iş adamı olan Özkan, DSP’ye 1991 yılında girdi. Aynı yıl yapılan genel seçimlerde DSP’nin 7 milletvekilinden biri olarak Meclis’e girdi. 4 DSP’li SHP’ye geçerken Erdal Kesebir ile birlikte Ecevit’in yanından ayrılmadı. Meclis’te Grup Başkanvekilliği görevini üstlendi. 1995 seçimlerinden sonra kurulan 55, 56 ve 57’nci hükümetlerin tümünde görev alan Özkan, hükümet kurma çalışmalarında da başrolü üstlendi.
KESİTLER
Ecevit, liderlerle yine onun aracılığı ile görüştü. 57’nci hükümetin kurulma aşamasında Rahşan Ecevit’in verdiği demecin ardından yaşanan sıkıntıyı yine Özkan giderdi. Bir gece yarısı operasyonu ile Bahçeli ile görüştü ve buzlar eritildi. DSP, ANAP ve MHP arasında doğan krizleri çözmek de Özkan’ın işi oldu. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ile İçişleri Bakanı Sadettin Tantan arasındaki krize el koydu.
Hüsamettin Özkan, 1968 yılında dönemin Akşam Gazetesi tarafından düzenlenen Altın Fener Dans Yarışması’nda birinci seçildi. Samba, Rock and Roll ve twistteki başarılı figürleriyle ‘Dans Kralı’ olan Özkan, bu hobisini amatörce devam ettiriyor.
Kayserili olmasına rağmen Özkan’ın tek ve en büyük tutkusu ‘tekneler ve deniz’. Vakit buldukça, ailesi ve dostlarıyla birlikte teknesinde vakit geçiriyor. Özkan kimi zaman teknesinin bakımıyla bizzat kendisi ilgileniyor.
Üç büyük kulüple değişik yollarla bağlantılı olan Hüsamettin Özkan, aslında koyu bir Beşiktaş taraftarı. Ali Şen tarafından kendisine boş bir kâğıda imza attırılması sonucu Fenerbahçe kongre üyesi de oldu. Ama Beşiktaşlılıktan vazgeçmedi. Özkan’ın Sarı-Kırmızılı camia ile olan bağı ise Galatasaray İktisat ve İşletmecilik Yüksek Okulu mezunu olmasından kaynaklanıyor.
Ecevit’i her konuda savunan, hatta genel başkanı hakkında çıkarılan ‘hasta’ söylentilerinden sonra, “Eğer bir sağlık problemi varsa namerdim. Çok ayıp ediyorlar” diyen Özkan, Ecevit ile Fetullah Gülen konusunda ters düştü.
Evet yukarıda okuduklarınız tanıdık geliyor ise bildik sona da hazırlıklı olun.
Siyasette sepetin içerisinde olduğunuz çürük elmalar gün gelir sizi de çürütür atalarımız boşa dememiş üzüm üzüme baka baka kararır…