Geçtiğimiz seçimlerden bu yana gerek sosyal medyada gerekse televizyon kanallarında yeni seçilen siyasetçilerin üzerine büyük bir yük bindirildiğini görüyorum. Halkın neredeyse tamamı kişileri kurtarıcı olarak görmeye başladı.  Bir süper kahraman arayışımız ve seçilmiş siyasetçilerin "görevini yaptığında" onu göklere çıkarmak gibi bir hastalığımız var. Ne yazık ki bu hastalık da yaygınlaşıyor. Bunun tehlikeli sonuçlar doğuracağının kanaatindeyim. Şöyle ki artık kimse sessiz sedasız görevini yerine getirmek istemiyor. Çünkü göz önünde olmamak çalışmadığın imajını, unutulmayı yaratıyor günümüzde. Hal böyle olunca mikrofonu yakasına takıp sokağa çıkan, medya sorumlularıyla görsel hazırlatıp paylaşan, sosyal medya akımları yapan siyasetçilerle dolup taştı canım ülke. Tabi işin kolayını bulanlar "Yahu ne gerek var 24 saat çalışmaya, iki sohbet, iki video al sana hizmet ve memnuniyet!" diyerek neredeyse sürekli online. Ee halk da tabi kendi gibi gördükçe gözünde ulaşılamaz kişileri ayrı bir memnun oluyor durumdan.  Peki ne olacak bu tiktok siyaseti...  Artık bunun önüne geçilmesi pek mümkün değil gibi görünüyor. Anlaşılan o ki kendini odasına kapatıp çalışanlar geri planda kalıp gözden düşmeye devam ettikçe, biz siyasetçileri sosyal medya fenomeni, sosyal medya fenomenlerini de siyasetçi yapacağız. Yerel seçimlere doğru ilerlerken daha ne videolar, ne challengelar izleyeceğiz, bakalım...