Halil İbrahim Yılmaz, Nijerya'dan dünyaya “Yeşil Ekonomi” mesajı verdi…
Dünyanın en büyük zirvelerinden biri olan ‘Yeşil Ekonomi Zirvesi’, bu yıl Afrika’nın en kalabalık ve en büyük ekonomisine sahip ülkesi Nijerya’da 24 - 25 Ekim tarihlerinde gerçekleştirildi. ‘Yeşil Ekonomi Zirvesi’nde, Türkiye’yi Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkan Vekili, Türkiye Kent Konseyleri Birliği (TKKB) ve Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkanı Halil İbrahim Yılmaz temsil etti. Nijer Eyaleti Valiliği, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve Dünya Bankası tarafından gerçekleştirilen ‘Yeşil Ekonomi Zirvesi’nde yer alan AKK Başkanı ve ATO Başkan Yardımcısı Yılmaz, ‘Sürdürülebilir Tarım’ oturumunda konuşma yaptı. ( Ankara )
Gündem Haber - Afrika’nın en kalabalık ve en büyük ekonomisine sahip ülkesi Nijerya’da gerçekleştirilen ‘Yeşil Ekonomi Zirvesi’nde Türkiye’yi temsil eden Yılmaz, dünyaya önemli mesajlar verdi. 'Sürdürülebilir Tarım’ oturumda konuşan Yılmaz, "Ya birlikte yeşili göreceğiz ya birlikte yok oluşu izleyeceğiz" dedi.
ÜNLÜ AKADEMİSYEN VE MÜHENDİSLER ZİRVEDE YER ALDI
ATO Başkan Vekili TKKB ve AKK Başkanı Yılmaz'ın konuşmacı olarak katıldığı oturumda ayrıca; Afrika ve ABD’de Bill/Melinda Gates vakfı da dahil olmak üzere birçok araştırma merkezinde baş araştırmacı olarak görev alan Prof. Babatunde Obilana, 20 yılı aşkın bir süredir yenilenebilir enerji alanında bilim adamı, akademisyen, danışman ve proje yöneticisi olarak Avrupa ve Afrika’daki kurumlarda çalışan Dr. Solomon Nwabueze Agbo, Nijerya’da kamu ve özel sektörde inşaat, otoyol tasarımı ve bina yapısal tasarımları alanında uzman Sufyan Danjuma Ibrahim ile Prof. Dr. Ing Ayodele Ajayi de yer aldı.
''TIPKI BU DÜNYADA YALNIZ BAŞIMIZA OLMADIĞIMIZ GİBİ GELECEKTE DE YALNIZ OLMAYACAĞIZ''
Yeşil Ekonomi Zirvesi'nde Nijerya eski Devlet Başkanı General Abdulselami Abubakar ve Nijer Eyaleti Valisi Mohammed Umar Bago’nun da yer aldığı ülkenin önde gelen yetkilileri ile bir araya gelen ATO Başkan Vekili TKKB ve AKK Başkanı Yılmaz, 'Sürdürülebilir Tarım’ oturumda konuşma gerçekleştirdi. Türkiye Kent Konseyleri Birliği ve Ankara Kent Konseyi Başkanı olarak suya saygı buluşmalarından sürdürülebilirliğe, iklim krizinden üretici güçlendirme projelerine, turizmin geleceğinden ekolojik çözümlere kadar onlarca etkinliğe ev sahipliği yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini vurgulayan Yılmaz, “1800 üyemizle, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla bu çabamızın, sadece Türkiye’yi değil tüm dünyayı saran bir farkındalıkla taçlanması için çalışıyoruz.
Öyle bir noktadayız ki… Krizi bilmek yetmiyor, krizi görmek işe yaramıyor, kriz için çalışmak tek başına anlam ifade etmiyor. İklime karşı sorumluluklarımızı tekil olarak sonuna kadar yerine getirsek bile, dünyanın başka bir yerindeki sorumsuzluğun bedeli yine hepimize yansıyor. Gelecek için çalışmaya evet ama tek başımıza değil. Tıpkı bu dünyada yalnız başımıza olmadığımız gibi gelecekte de yalnız olmayacağız. Ya birlikte yeşili göreceğiz ya birlikte yok oluşu izleyeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
''ANCAK HER ARZ KENDİ TALEBİNİ DOĞURDU, BESLEDİ VE SONUNDA BÜYÜK BİR TÜKETİM CANAVARI YARATTI''
İklim krizi ve sürdürülebilirliğin, yaşadığımız dünyanın ve insanlığın geleceği açısından en kritik konu olduğunu söylemenin daha kolay hale geldiğini kaydeden ATO Başkan Vekili TKKB ve AKK Başkanı Yılmaz, “Çünkü dünyanın dört bir yanında bu nedenlerle yaşanan sorunlar sıklaştı ve artık hepimizi etkiliyor. Eksiden yarına yaşanabilir bir dünya bırakmaktan bahsediyorduk, geldiğimiz noktada bugünümüz de risk altında. Güç ve başarı ölçütü olarak daha çok kazanmayı, daha çok kazanmak için ne pahasına olursa olsun daha çok üretmeyi, daha çok üretmek için daha çok kaynak tüketmeyi tercih ettiğimiz 20. Yüzyıl boyunca inanılmaz derecede üretkendik. Bu üretim ve tüketim davranışımız sayesinde 1960’ta 1,4 trilyon dolar olan küresel gayrisafi yurtiçi hasıla, bu yıl 100 trilyon dolar seviyesine gelmek üzere.
Ancak her arz kendi talebini doğurdu, besledi ve sonunda büyük bir tüketim canavarı yarattı. Ancak bu kazancın bir de kaybı oldu, bu büyük başarıya ulaşırken yaptığımız hatalar sebebiyle iklim krizine yol açtık.Dünya üzerinde, bilindiği kadarıyla en az 12 bin yıldır tarım yapılıyor. Ancak günümüzde bunca teknolojik gelişmeye rağmen, tarımsal üretim hem nüfusun ihtiyaçlarını uzun vadeli karşılayıp hem de doğanın dengesini korumaya yetecek şekilde sürdürülebilir yapılmıyor”
“SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIMDA EN İŞE YARAR PROJELERDEN BİRİ, DİKEY TARIM UYGULAMALARI”
ATO Başkan Vekili TKKB ve AKK Başkanı Yılmaz, “Çocuk bilinciyle çevreyi zarara uğratabilirsiniz ama konunun en uzmanı olsanız da bazı şeyleri geri döndürmek kolay olmayabilir. Bu karamsar tabloya bakıp umutsuzluğa kapılacak değiliz. Bizler, ekosistemin akılla donatılmış canlılarıyız. Sorunlarımıza çözüm bulabilecek beceri ve tecrübelere fazlasıyla sahibiz. O yüzden gelin, tecrübelerden yola çıkarak sürdürülebilir tarımda neler yapabileceğimize birlikte bakalım. Sürdürülebilir tarım konusunda en işe yarar projelerden biri, dikey tarım uygulamaları.
1999 yılında icat edilen dikey tarım yönteminde, raf sistemleri üzerinde bitkiler yetiştirilebiliyor ve böylece konteynırlardan çatılara, tünellerden şehir alanlarına kadar pek çok alanda tarımsal üretim yapılabiliyor. Dünyanın neredeyse her bölgesinde uygulanabilen topraksız ve dikey tarım yöntemi sayesinde maksimum verim sağlanırken, sene boyu ürün almak ve bu sırada toprağa zarar vermemek mümkün kılınıyor. Toprağa ihtiyaç duymaksızın kum, çakıl taşları ve su ile üretim yapılabilen hidroponik yöntem, bitkilerin ihtiyaç duydukları mineralleri içinde bulundukları su tanklarına yerleştirilen balıkların artıkları sayesinde alabildikleri akuaponik yöntem veya bitkilerin ihtiyaç duyduğu besinleri su buharı yoluyla havadan temin etmesi esasına dayanan aeroponik yöntem dertlerimize çare olabilir”şeklinde konuştu. ( Tarafsız )